TOROS ÜNİVERSİTESİ’NDE “HEMŞİRELİKTE PROFESYONELLEŞMEYE DOĞRU” PANELİ
12-18 Mayıs Hemşirelik Haftası sebebiyle “Hemşirelikte Profesyonelleşmeye Doğru” adlı panel düzenlendi. Toros Üniversitesi Bahçelievler Kampüsü Konferans Salonu’nda gerçekleşen panele, Prof. Dr. Fügen Özcanarslan’ın yönetiminde, Sağlık Bilimleri Yüksekokulu öğretim üyeleri ve öğrencileri katıldı.
“MESLEKİ ÖRGÜTLENME ÇOK ÖNEMLİ”
12-18 Mayıs Hemşirelik Haftası olması sebebiyle düzenlenen panele giriş yapılmadan önce kısa bir konuşma yapan Sağlık Bilimleri Yüksekokulu Öğretim Üyesi ve Fen Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Fügen Özcanarslan, insanlığın varoluşu ile başlayan hemşireliğin 21. yüzyılda dünya genelinde, profesyonelleşme yönünden önemli adımların atılan bir meslek konumuna geldiğini söyledi. Prof. Dr. Özcanarslan, hemşireliğin tarihçesinden kısaca bahsederek, “Günümüzde Hemşirelik, bireyin, ailenin ve toplumun sağlığını ve esenliğini korumak, geliştirme ve hastalık halini iyileştirme amacına yönelik hemşirelik hizmetlerinin planlanması, örgütlenmesi, uygulanması değerlendirilmesinden, bu kişilerin eğitiminden sorumlu bilim ve sanat kısmından oluşan bir sağlık kısmı olarak tanımlanmaktadır. Bu bağlamda bir hemşireyi profesyonelliğe ulaştıracak genel kabul görmüş ve her biri ayrı bir ders konusu olabilecek kudrette olan, Profesyonel davranış ve roller, bakım verme, eğitim, araştırma, yöneticilik, karar verme, hasta savunuculuğu, iletişim ve eşgüdüm sağlama, rehabilitasyon, tedavi, kariyer geliştirme, özel bir sorumluluk sahibi olma, danışmanlık, mesleğe bağlılık ve mesleki örgütlenme şeklinde sıralanabilir” dedi.
“AMAÇ MESLEKİ GELİŞİM VE GÜÇ BİRLİĞİ SAĞLAMAK”
Panelin ilk konuğu Prof. Dr. Sabire Yurtsever, “Hemşirelikte Örgütlenme” konulu bir sunum hazırladı. Hemşire adaylarına hitaben hazırladığı sunumda konuşma yapan Prof. Dr. Yurtsever, “Bizler birlikte bu camiada yer alacağız. Dolayısıyla bizlerin mesleki çıkarlarımızı korumamız gerekiyor. Mesleğinizi istenilen düzeye getirilebilmesi açısından örgütlenme son derece önemli bir konu. ‘Örgüt nedir?’ diye baktığımızda; örgütler insanın işbirliği gereksiniminden doğuyor. Birden fazla insanın güç ve eylemlerinden yararlanmak, kendi gücüne güç katma düşüncesinden doğan bir oluşumdur. Örgütlenmeye baktığımızda ise ortak bir amacı veya bir işi gerçekleştirmek için bir araya gelmiş kurumların veya kişilerin oluşturduğu birliktelik anlamına gelmektedir” diye belirtti.
Mesleki örgütlenmenin önemine ayrıca değinen Prof. Dr. Sabire Yurtsever, temel amacın mesleki gelişim ve güç birliği sağlamak olduğuna dikkat çekti. Prof. Dr. Yurtsever, “Bu nedenle de ortak bir çatı altında karar alma ve birlikte hareket etme gereksinimi ortaya çıkıyor. Ve bu şekilde bir mesleki örgüt oluşumu gerçekleşiyor” şeklinde konuştu.
“RİSK ALIN”
Son olarak “Hemşirenin Kendisini Tanıması Ve Farkındalığı” konulu sunumuna giriş yapan Prof. Dr. Nedime Köşkeroğlu, hayatla ilgili anekdotlarını öğrencilerle paylaştı. Yaşamdaki sahip olunan meslek veya her şey tek düzeye indirildiği zaman duygusal ve akılsal zenginliğin kalmayacağını ifade eden Prof. Dr. Köşkeroğlu, “Eğer bilerek ölümü seçmediysek yaşamı seçtik demektir. Ve yaşamı seçtiysek 2 seçeneğimiz vardır, ya sıradan yani egosantrik bir insan olmak ya da empati yeteneği yüksek bir insan olmak. Egosantrik olmayan insanlar riske girer. Mesela Arkadaşlık bir risktir. Evlilik bir risktir. Aşık olmak bir risktir. Arkadaş ortamına giriyorsunuz, çok arkadaşınız oluyorsa çok acı çekersiniz, acı çekmeye adaysınız demektir. Sonra o çok arkadaşları bir süre sonra elemeye başlarsınız. Çünkü sizin sırtınıza kambur olmaya başlamıştır. Bu da size acı verir. Yani her eylem bir risk gerektirir. Dolayısıyla riske girerseniz kendinizi keşfedersiniz. Derneğe üye olmak bir risktir. Çok çalışmayı gerektirir. İnsanlarla çatışmanızı da gerektirir. Çatışma sonunda ya öğrenme olur. Biz eleştiri deyince ‘açık arama’ gözüyle bakıyoruz. Eleştiri insanı büyütür. Eleştiri deyince illa kaşlar çatılacak gibi bir kodumuz var. Ama bu kod, gelişmiş sinir sistemimizi kullanamadığımız için oluyor” dedi.
“KORTEKSİ KULLANMAYI ÖĞRENİN”
Korteksi kullanabilen bireyler olabilmenin önemine değinen Prof. Dr. Sabire Yurtsever, “Ne kadar çok düşünür ne kadar çok kitap okur, ne kadar çok problem çözen insan tanır ve ne kadar çok acı çekerseniz o kadar gelişirsiniz. Korteksi saran menisklerin iki dokuyu milim olarak daha genişlediğine dair bilgiler Biyoloji tarafından kanıtlanıyor. Hemşirelik kitabında bunlar zaten var. Y ani Korteksi kullanmazsanız kendinizi tanıyamazsınız. Empati yeteneği çok önemli. Çünkü empati yeteneği gelişen biri bilerek bir canlıya zarar vermez. Aç kedi yakınında miyavlarken orada rahat yemeğini yiyemez. Bizim dinimiz, ‘Komşun açken sen tok yatmamalısın’ der. Aslında dinlerin de iyi bakıldığında kortekse hizmet ettiğini göreceksiniz. Öyle güzel insana yol gösteren rehberler var ki; Korteks de bunu söyler. İyi bir eğitim de buna yöneliktir. Ama eğitimi hep hocalarımızdan beklememize gerek yok. Kitap alıp okumuyoruz. Mutlaka kitap okumalıyız. Beynimize farklı uyarılar göndermezsek yeteri kadar gelişemeyeceğiz” diye konuştu.
Panelin ardından Yrd. Doç. Dr. Behire Sançar, Prof. Dr. Sabire Yurtsever’e plaketini taktim etti. Sağlık Bilimleri Yüksekokulu Hemşirelik Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Nazife Akan ise, Prof. Dr. Nedime Köşkeroğlu’na plaketini verdi.